Bohemian Rhapsody Film Analizi ve Önemli Teori(Spoiler)

Freddie Mercury... Gelmiş geçmiş en iyi solistlerden birisi. Kazandığı dünya çapındaki şöhretin yanında bir de durmadan merak edilen, gazeteciler tarafından araştırılan, dedikodu sayfalarında durmadan yazılan bir hayata da sahip biriydi. Genç yaşta ölümü dünya ve sanat dünyası için çok büyük bir kayıptı. 

Bohemian Rhapsody filmini Imax'te izleme şansına erişmiştim, adeta Queen önümde konser veriyordu. Rami Malek' in oyunculuğuna zaten diyecek lafım yok, tek kelimeyle muazzamdı. Aldığı Oscar'ı sonuna kadar hak etti. Bu yazıda Bohemian Rhapsody filmi analizi ve incelemesini ve Freddie Mercury ile ilgili aklımda uyanan çok önemli bir teoriyi sizinle paylaşacağım. Dikkat edin, yazı spoiler içeriyor o yüzden filmi henüz izlemediyseniz bunu bilerek okuyun. Ek olarak, hem bu filmin hem de yazının içeriği 16 yaş ve üzeri içindir, bunun bilincinde olun lütfen. Hadi çayınızı, kahvenizi alın, yazımıza geçelim.

Live Aid

Öncelikle filmin başının aslında filmin sonu olması bu filmi farklı kılan özelliklerden bir tanesi. Yönetmenin aldığı kararlar, kamera çekimleri, dekor, kıyafetler ve daha sayamayacağım birçok şey gerçekten çok özenle seçilmiş. Ama bence filmin en can alıcı noktası Live Aid konseriydi. Live Aid, 80'lerin en ünlü müzisyenlerinin Etiyopya' daki açlığı durdurmak için katılıp para toplanmasına yardım ettiği dev bir kampanyaydı. O dönemin teknolojisiyle konserler aynı anda tüm televizyonlardan, bizim ülke de dahil, yayınlandı ve çok büyük bir miktar para toplanabildi. Live Aid, bu film için dönüm noktası ve finaldi.

Elbette Freddie Mercury' nin hayatıyla film arasında bazı farklar var. Filmi daha dramatik yapmak için Freddie Mercury' nin konser sırasında AIDS, HIV, olduğunu gösterdiler fakat gerçekte Freddie Mercury 1987' de AIDS olduğunu öğrenmişti. Live Aid bundan tam iki yıl önce, 1985' te yapılmıştı. Fakat filmi zamansız bir ölümle ve Freddie' nin hayatının belkide en önemli olayı olan Live Aid konseriyle birleştirmeleri filmi çok dramatik bir noktada bitirmeye yaramış, bence çok da doğru bir karar olmuş.

Şimdi gelelim analizimize ve Freddie Mercury teorisine. 

Freddie' nin Ünlü Olmadan Önceki Hayatı

Freddie, grupla tanışmadan önce müzikle bağı çok güçlü olan bir üniversite öğrencisiydi. Fakat Freddie hiç de sıradan bir İngiliz genci değildi. Öncelikle, psikolojisini etkileyen durumlardan bahsetmek istiyorum. Freddie, asıl ismi Farrokh Bulsara, Hint asıllı Parsi, yani Sırplı, bir göçmendi. Tanzanya' da doğmuştu ve İngiliz yatılı okulunda okumuştu, daha sonra ailesiyle birlikte İngiltere' ye taşınmıştı. Eminim Hint Parsi' lerinin İngiltere' de karşılaştığı ırkçılığı çoğunuz duymuştur. Zaten beyazlar dışındaki ırk ve milletlerin uğradığı ırkçılık yüzyıllardır haddinden fazla. O dönemde Hintliler sadece işçi sınıfı olarak görülüyordu, yani Freddie' nin ulaştığı üne sahip olmaları neredeyse imkansızdı.

Freddie uğrayabileceği ırkçılıktan elbetteki haberdardı, bu yüzden adını değiştirdi ve Hint Parsi olduğunu da gerekmedikçe hiçbir yerde söylemedi. Kendi kimliğiyle çok zor barışabilmesinin bir sebebi ırkıydı elbette. Filmin başında bariz görülebiliyor ki Freddie henüz genç bir üniversite öğrencisiyken diğer herkesten farklı bir havaya sahipti. Konuşma tarzı, giyinişi, yürüyüşü hep kendine özgüydü ve sahnedeki kimliğinin şekil almasına da bunlar fazlasıyla etki etmişti. Özgüveni henüz oturmamış olan Freddie, bence kendini yalnızca müzikle ifade edebiliyordu. Sesine olan güvenini grupla tanıştığında nasıl belli ettiğini filmden hatırlıyorsunuzdur.

Psikolojisini etkileyen ikinci bir konu ise cinsel yönelimiydi. Homofobi o dönemde bildiğiniz gibi yanlış bir durum olarak görülmüyordu, insanların genel bir tavrıydı. Cinsel yönelimi beklenenden farklı olanların yaşadığı zorbalık ve tehditler çok yaygın bir durumdu. Freddie gay olduğu gerçeğini böyle bir ortamda elbette saklamak zorundaydı fakat filmde bu kısım ne kadar doğru yansıtılmış pek emin değilim.

Freddie ve Mary' nin İlişkisi

Freddie' nin Love of my life( Hayatımın Aşkı) şarkısını yazdığı eski sevgilisi Mary' i filmden hatırlıyorsunuzdur. 

Gerçek hayatta da Freddie ve Mary ayrılmaz ikiliydiler. Öncelikle şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum, Freddie ile Mary' nin ilişkisi gerçekti. Freddie, hayatı boyunca Mary' i ne kadar sevdiğini hem ona hem gazetecilere defalarca kez söyledi. Mary' e olan sevgisi gay olduğunu saklamak üzerine kurulu değildi, onu gerçekten seviyordu. Fakat onu evlenebileceği şekilde sevemiyordu.

Filmde ikisinin aşkı Freddie' nin gay olduğu anlaşılınca biraz üstü örtülmüş gibiydi fakat bu kesinlikle Freddie' nin Mary' i sevmediği anlamına gelmiyor. Açıkçası o ikisinin arasındaki ilişki hala biraz gizemini koruyor, Freddie' nin biseksüel olduğunu düşünen insanlar da mevcut. Hatta kimisi "Bicycle Race" şarkısında, yani Bisiklet Yarışı, "I want to ride my bicycle" derken bicycle'ı bisexual yerine kullandığını düşünüyorlar. Bence bu o kadar da önemli bir konu değil, bir şeyi değiştirmez çünkü.

Hem ırkı hem cinsel yönelimi yüzünden Freddie yıllar boyunca bir türlü kendi kimliğini benimseyemedi, zaten filmden hatırlayacağınız üzere en yakın dostları olan grup arkadaşlarına sırtını dönünce hayatı iyice tepetaklak olmuştu ve sonunda AIDS' e yakalandı. Şimdi Freddie ile ilgili asıl teoriye geçiyorum.

Freddie' nin Bilinmeyen Travmatik Geçmişi

Herkes şimdiye kadar çok uzun yıllardır Freddie' yi ve müziklerini anlamaya çalışıyor. Bohemian Rhapsody dünyanın en gizemli şarkıları arasında. Fakat az kişinin sorduğu bir soru var, Freddie' nin geçmişinde ne oldu?

Sadece müziği ile ön plana çıkmak isteyen Freddie geçmişte aslında ne yaşamıştı? Film boyunca Queen'in ve Freddie Mercury' nin yaşantısını izledik fakat bilinmeyen kısım Freddie' nin çocukluğuydu. Ünlü olmak için Freddie evinden ayrıldığında bir daha geri dönmedi. Filmde partneri olan Jim Hutton'ı ailesiyle tanıştırmaya götürdüğünü gösterdiler fakat bu gerçek değildi. Queen' in diğer grup üyeleri Freddie' nin ailesine gay olduğunu hiç söylemediğini anlatmıştı bir röportajda. Ölüm döşeğindeyken annesi hastaneye gelmiş, ondan önce yıllardır görüşmüyormuş. Bunun sebebi neydi?

Ailesi baskıcı ve geleneksel bir aile olabilir fakat bu ölene kadar görüşmemesi için bir sebepmiş gibi gelmiyor kulağa. Başka bir röportajda da Freddie' nin yatılı okuldayken tacize uğradığından bahsediliyor, bu maalesef sanılandan daha sık yaşanan öyle iğrenç bir olay ki! Mary' i ailesiyle tanıştırdığı sahneyi hatırlarsınız. O sahnede annesi Freddie' nin küçüklük fotoğraflarını çıkarınca Freddie piyano çalıp yüksek sesle şarkı söylemeye başladı. Geçmişini bastırmaya çalıştığı çok barizdi. Bu sahneleri filmlere rastgele koymazlar, kasıtlı çekilir.

Filmin daha ileriki kısımlarında, Freddie kendine ev aldıktan sonra geceleyin Mary' i aramıştı ve camdan görsün diye lambayı açıp kapıyordu. Freddie' nin aslında yaralı bir çocuk olduğunu o sahnede o kadar net gözlemleyebilirsiniz ki! Yetişkinlerde böyle bir çocuklaşma hali genellikle çocukken yaşanmış kötü bir travmadan kaynaklanır. O kocaman, lüks evde ne kadar yalnız ve üzgün bir çocuk olduğu bu sahnede gözler önündeydi. 

Paul Prenter ile olan ilişkisi de biraz farklı gösterilmişti filmde. Filmde her şey Paul' un suçuydu. Onun yüzünden hem bu korkunç hastalığa yakalanmış hem de sevdiği herkesi kendinden uzaklaştırmıştı. Gerçekte olaylar biraz daha farklıydı. Birkaç kaynakta anlatılana göre Paul Prenter' ı filmin kötü karakteri olarak göstermişlerdi. Elbette bunda gerçeklik payı vardı ama örneğin Freddie Paul'u Live Aid' den önce değil çok daha sonra kovmuş. Fakat bir gerçekte var ki Paul Freddie ile aynı yıl AIDS' den ölmüş, bu da elbette filmde işlenen teoriyi biraz destekler nitelikte.

Freddie Mercury, bir müzisyenin ulaşabileceği en üst seviyede şöhret ve paraya sahipti fakat neden bu kadar üzgündü? Filmi üçüncü kez izlerken hep bunu sordum kendi kendime. Sanki sahnede hayat buluyordu ve sahnede değilken bir uykuda gibiydi. Kendini uyuşturmaya çalışıyordu, belki de zihnini susturmaya. Her filmin konusundan çok altta yatan çekilme sebebi önemlidir, filmin verdiği mesaj. Bu film bir çok mesajı barındırıyor ama benim birkaç kez izlemenin ardından fark ettiğim mesaj bu oldu. Freddie kesinlikle bir şeyi bastırmaya çalışıyordu ve filmde bu bilinçli bir şekilde gösteriliyordu ama cevabını açıkça vermediler, izleyiciye bıraktılar. Benim dikkat çekmek istediğim bir sahne var:

Freddie Live Aid' den önce ailesine Jim Hutton' ı tanıştırmaya götürdüğü kısımda, evden çıkarken babasına sıkı sıkı sarıldığı bir sahne vardı. Sanki kalbi babasıyla barışmıştı o sahnede. Fakat asıl soru neden annesine sarılmadı? Freddie' nin babasıyla olan ilişkisi filmde birkaç kez gösteriliyor ama annesiyle olan ilişkisi filmde çok üstün körü anlatılmış.

Babasıyla sarılma sahnesi o kadar duygusaldı ki ağlamaktan insanın aklına bu soruyu sormak gelmiyordu ama cidden insanın aklında sorular doğmasına sebep oluyor. Annesinin hiçte silik bir karakter olduğunu düşünmüyorum gerçekte. Freddie' nin bir röportajında söylediği meşhur bir lafı vardır: "I'm just a musical prostitute, my dear" Kendisinin sanatçılığını bu şekilde tanımlayan Freddie' nin gerçekten böyle hissetmesine neyin sebep olduğunu insan düşünmeden duramıyor.

Bohemian Rhapsody şarkısını ele alırsak zihninde geçen bir kargaşanın müziğe döküldüğünü insan hissedebiliyor. "Anne ben bir adamı öldürdüm ve daha yeni başlamış olan hayatımı yok ettim" Freddie, bu kadar ağır bir cümleyi ne için kullanmış olabilir? Ya da "Ölmek istemiyorum, bazen hiç doğmasaymışım diyorum" Bohemian Rhapsody' i yazdığında Freddie AIDS değildi, burada bahsettiği zihinsel bir ölüm olmalı.

"Spare him his life from this monstrosity" yani "Kurtar bu çocuğu bu dehşetten" şeklinde Bohemian Rhapsody' de geçen toplu bir şekilde söylenmiş bir söz bu. Bu söz, bence söylediklerimi destekleyen bir söz. Hangi vahşet? Ya da "Hiçbir şeyin bir önemi yok artık" sözünün şarkının son sözlerinden biri olması... İnsanın aklını kurcalıyor.

Kendi teorinizi üretmeniz ve cevabı kendiniz aramanız için net bir şey söylemek istemiyorum ama bu söylediklerim bir aklınızda bulunsun derim. Siz ne düşünüyorsunuz? Her türlü teorinizi yorumlara yazabilirsiniz, hadi gelin tartışalım hatta bu konuyu.

Güzel bir film listesi görmek isterseniz En İyi Aile Filmleri 2021 yazıma bakmanızı öneririm.

2021' de çıkmış harika bir müzikal filmi olan In the Heights Film İncelemesi ya da 2017' de birçok dalda Oscar ödülü almış olan La La Land filmi için yazdığım Film Severlere La La Land - Aşıklar Şehri Film İncelemesi yazılarıma da bakabilirsiniz.

Yeni yazılarımdan kolayca haberdar olmak için @akindawriter'ı Instagram 

ve Twitter'dan takip edebilirsiniz. Takip et butonları mobildeyseniz yorum 

gönder kısmının altında, bilgisayardaysanız sağdadır.

Bu yazının İngilizcesini okumak isterseniz buradan bakabilirsiniz.